Üniversitemizde “İstiklal Marşı’nın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma” programı gerçekleştirildi - Biruni Üniversitesi

Üniversitemizde “İstiklal Marşı’nın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma” programı gerçekleştirildi

    Tarih : 29 Mar 2024 Cuma
    15:11
Üniversitemizde “İstiklal Marşı’nın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma” programı gerçekleştirildi

    Biruni Üniversitesi tarafından 12 Mart 2024 Salı günü saat 10.00’da “İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma” konulu program gerçekleştirildi. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi, Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü’nden Doç. Dr. Betül Batır’ın konuk olarak yer aldığı programa başta Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adnan Ömerustaoğlu ve Prof. Dr. Lütfü İlgar olmak üzere öğretim üyeleri, idari personel ve çok sayıda öğrenci katılım sağladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program, günün anlam ve önemini belirten konuşmaların yapılmasıyla devam etti.

    Prof. Dr. Lütfü İlgar: 724 marş formatında şiir yarışmaya katılıyor fakat bunların hiçbiri beğenilmiyor.

    Prof. Dr. İlgar, yapmış olduğu konuşma da İstiklal Marşı’nın nasıl yazıldığı ve Millî Marşımız olarak kabul edildiğini aktardı. Prof. Dr. İlgar, İstiklal Marşı yazılması için ödüllü bir şiir yarışması düzenlendiğini, Mehmet Akif Ersoy’un ise para karşılığı bir marş yazmayı reddettiğini ve yarışmaya katılmayı kabul etmediğini aktardı ve sözlerini şöyle sürdürdü, “724 marş formatında şiir yarışmaya katılıyor fakat bunların hiçbiri beğenilmiyor. Böyle bir marşı kim yazar diye düşünüyorlar ilk akla gelen Mehmet Akif oluyor. Mehmet Akif’i zorlu bir sürecin ardından şiiri yazmaya ikna ediyorlar ve şiir tamamlanınca ilk olarak orduya gönderiliyor. Batı cephesi komutanlığındaki askerlere okunduğu zaman büyük bir coşkuyla karşılanıyor. Daha sonra mecliste görüşülüyor ve tüm katılımcı milletvekillerinin oyuyla, oy birliğiyle milli marş olarak kabul ediliyor.” dedi.

    Yarışmada yer alan 500 liralık ödülü Mehmet Akif’in nasıl kabul ettiğini aktaran Prof. Dr. İlgar, “Ödülünü alır çünkü almazsa ordu tarafından yanlış anlaşılacağı ve ordunun incinebileceğini düşünerek ödülü alır ve Yeşilay’a bağlı bir vakfa bağışlar.” diyerek Mehmet Akif’in marşı nasıl ve hangi durumlarda yazdığını kısaca aktardı.

    Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adnan Ömerustaoğlu: Mehmet Akif gibi isimler 100 yılda bir gelir…

    Sözlerine, “Mehmet Akif gibi isimler 100 yılda bir gelir, o gün mecliste bulunanlar da bunu anlıyorlar, başta yakın arkadaşı Hasan Basri Bey olmak üzere onu bu işe teşvik edip zorluyorlar. Zorlu bir dönemin adamı, 20. Yüzyılın başı, imparatorlukların tasfiye edildiği, yeni devletlerin kurulduğu adeta dünyanın yeniden inşa edildiği bir evre. Bu evrede hedef alınanların başında ise Osmanlı İmparatorluğu. Bütün plan onun dağıtılması üzerineydi.” dedi ve o dönemde yaşayanların ne denli zorluklar içinde bulunduğunu belirtti.

    Prof. Dr. Ömerustaoğlu, “Çok önemli bir hafta Şehitler Haftası ve Çanakkale ile özdeşleşen bir diğer isim de Mehmet Akif ve Çanakkale Şiiri ” dedi. Prof. Dr. Ömerustaoğlu, “Mehmet Akif Ersoy’u unutmayalım. Eğer Akifler varsa zaten ülke işgalde kalamazdı. O ruhun olduğu yerde, dünyanın Türkleri devletsiz bırakması ya da Küçük Asya’dan (Anadolu) çıkarması söz konusu olamamıştır. Bizlere de vatan millet meselelerine karşı Allah bu ruhu nasip etsin.” diyerek sözlerini noktaladı.

    Doç Dr. Betül Batır: Yurdun dört bir tarafında yakılmış çoban ateşleri…

    Doç. Dr. Batır, “Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy, yaşadıkları kara günleri ve duyguları ne güzel dile getirmiş, kaleme dökmüş. Kahraman ordumuza hitaben yazdığı şiir, bugün Millî Marşımız olarak yakın tarihimizi hatırlatmakta.” dedi ve İstiklal Marşı’ndan dizeler okudu. Konuşmasını, Osmanlı Devleti’nin çöküş sebeplerini anlatarak devam eden Doç. Dr. Batır, özellikle kapitülasyonların ve verilen imtiyazların çöküşte büyük etkisi olduğunu belirtti.

    Doç. Dr. Batır, Milli Mücadele Dönemi’nde, Anadolu’da ki durumu şu sözlerle özetledi,
    “Ülke içerisinde bölgesel kurtuluş için çalışan veya Osmanlı İmparatorluğundan koparılma ihtimallerine karşı reddi ilhak prensibini savunan cemiyetler vardı. Bunlar yurdun dört bir tarafında yakılmış çoban ateşleriydi. Milletin tükenmediğinin, bağımsız yaşamak istediğinin somut göstergesiydi. Beklenen şey o çoban ateşini birleştirebilecek bir lider idi. O lider Atatürk’tü.” dedi. Doç. Dr. Batır, ”İstiklal Marşı ve Mehmet Akif Ersoy’un bu marşı yazması, ödül olarak verilen 500 lirayı bağışlaması. İşte millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy.” şeklinde konuştu. Doç. Dr. Batır, İstiklal Marşımızdan dizeler okuyarak konuşmasını sonlandırdı.

    Programa katılımları dolayısıyla Eğitim Fakültesi Dekanı Adnan Ömerustaoğlu, Doç. Dr. Betül Batır için hazırlanan teşekkür belgesini takdim etti. Anma programı, SKS Direktörü Hakan Türker Dulkadiroğlu’nun günün anlam ve önemi üzerine yazdığı şiiri okumasıyla devam etti. Ardından İstiklal Marşı’nın yazılma sürecini anlatan kısa film izlenildi. Program tüm katılımcıların yer aldığı toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.