Biruni Üniversitesi Konferans Salonu’nda 18 Mart 2024 Pazartesi günü saat 10.00’da “18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi” programı gerçekleştirildi. Program, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehitlerimiz anısına iki dakikalık saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Ardından Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adnan Ömerustaoğlu günün anlam ve önemine ilişkin konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet edildi.
Kürsüye gelen Dekan Ömerustaoğlu konuşmasına, “Milletlerin tarihinde önemli evreler vardır. Destanları olan bu milletin destanlaştırdığı en önemli tarihlerden birisidir 18 Mart Çanakkale Savaşı. Halide Edip Adıvar’a soruyorlar Çanakkale Savaşını, ‘Türk’ün ateşle imtihanıdır’ diyor. Orada ateşle bir imtihan vardı. O imtihanı yüz akıyla, başarıyla tamamlamış bir milletin evlatlarıyız.” dedi. Savaş boyunca 211 bin şehit verildiğini aktaran Dekan Ömerustaoğlu, şehitlerimizin yaklaşık 100 binden fazlası eğitilmiş insanlardı diyerek, “Tıbbiye 1921 yılında mezun veremiyordu çünkü o sene ki mezun olacakların hepsi Çanakkale’de şehit olmuştu. Kastamonu Lisesi; 1914, 1915, 1916, 1917 ve 1918 yıllarında hiç mezun verememişti.” dedi. Bu gibi pek çok lisenin daha mezun veremediğinin ayrıca altını çizdi. Verdiğimiz tüm bu kayıpların yanı sıra düşmanın da yüzbinlerce kayıp verdiğini sözlerine ekledi. Dekan Ömerustaoğlu, “Küçük Asya’yı boşaltacaklar. Sadece İstanbul değildi boşaltılacak yer. Küçük Asya dedikleri yer Anadolu idi. Onun için bu kadar sert ve acımasız yükleniyordu düşman orduları. Bir milleti Anadolu’dan, İstanbul’dan bütünüyle çıkarmaktı amaçları. Çok açıktı söylenen, Türkler Küçük Asya’yı boşaltacaklardı.” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü, “Savaş sadece Çanakkale’de değildi. Savaş Kût’ül-Amâre’de, bütün Arabistan ayaklandırılmış, İngilizler yükleniyordu. Savaş Medine’de, Medine’ye yükleniyorlardı. Fakat Fahreddin Paşa çiğnetmem diyordu Peygamberimizin mezarını her şeye rağmen. Kût’ül-Amâre’de Halil Kut Paşa, vatanı teslim etmeyeceğiz diyordu. Hakikaten öyle yaptı. 10 bin İngiliz’i orada esir aldı. Çamurlara gömdüler İngilizleri. İşte öyle savaşıyordu ecdat. Öyle şehit oluyordu. Bırakmayacaklardı Anadolu’yu. Alparslan demişti ki size bir yurt aldım. 900 sene önce. Ebediyen Türklerin yurdu olacak demişti.” şeklinde konuştu. Sözlerine devam eden Dekan Ömerustaoğlu, “Biz şehitlerin torunları, şehitlerin çocuklarıyız. Bir vatanı böyle savunan bir milletin evladıyız. Bunu aklımızdan çıkarmayacağız.” dedi.
Program; ‘Edebiyat ve Şiir Topluluğu’ Başkanı Duygu Sarıyer’in, Mehmet Akif Ersoy’un ‘Çanakkale Şehitlerine’ adlı şiirini seslendirmesi, Tıp Fakültesi (İngilizce) öğrencileri Sena Melek ve bağlamayla ona eşlik eden Alp Ongun’un ‘Çanakkale Türküsü’ ve ‘Çökertme’ türküsünü seslendirmesi, Moleküler Biyoloji ve Genetik öğrencisi Zeynep Yaren Dinçer’in ve Dil ve Konuşma Terapisi öğrencisi Büşra Kevser Can’ın ‘Vatan, Millet, Çanakkale’ adlı konuşmasını yapmasıyla son buldu. Ardından tüm katılımcılarla toplu fotoğraf çekimi gerçekleştirildi.
